Eğitim ve Davranışçılık

eğitim dediğimiz şey bize içsel olanı değil de hep dışımızda olup bitenleri anlatır, ne matematik, ne fizik ne de hayat bilgisi dediğim şey iç meselelerle ilgilidir. Psikoloji diyeceksiniz, doğrudur psikoloji eğitiminden ziyade, bu eğitimi almış öğretmenlerim vardı. Hepsi aynı davranışçı ekolün peşinde gibiydiler ve bir insanı terbiye etmekle bir eti terbiye etmek arasında bir fark görmezlerdi ki, cetveller hep onların elinde, acısı bedenimizdeydi.

Sırp Kasabı

"Sırp Kasabı Karadziç: Yaptıklarım için ödüllendirilmem gerek!"(T24) Dünyada hala "faşizm", hüküm sürüyorken ve binlerce destekçi bulabiliyorsa, böyle faşimin ruhunun kendinde, "açığa çıktığı" insanlar gereçekten de en büyük ödüle layık değil mi? Zaten hala o "faşit ruhun" yaşıyor olması en büyük ödülleri değil mi? Bir de meşhur dinamitçinin (Nobel) ödülünü alsın da alkışlarımızı, yürekten gönderelim.

Arkhe

Miletos'lu filozoflar, "gerçekte var olan nedir ya da var olanın ardındandaki madde (arkhe) nedir" diye cevap ararken, bulacakları maddenin de bir öncesinin olmayacağını savunuyordular. Çünkü bu madde dedikleri (arkhe) tüm var olan maddelerin öncesindeki ezeli maddeydi. 21. yy'da bu bizi şaşırtabilir ama 21. yy'da arkhe'nin ötesini sorgulamamız da Miletosluları şaşırtacağı barizdir.

Duyuyor musun

Bir tarih yazılırken baş uzcumuzda
Hem de kandan
Bir devir kapanıyorken
Halk meclislerinde
Bir bir düşerken
O demir yumruklu diktatörler
Faşizmin sesini duyuyor musun
Yoksa güzel kız
Sen de uyuyor musun

Eğitim Dedikleri

eğitim bireyi toplumdan soyutlayıp, üç beş lahana bir kaç pırasayla aynı duvarların içine sokup, toplumsallaştırıyor. sonuç; sebzelerle birlikte öğrenilen, adapte olunan toplum anlayışı; hırsızların, soysuzların ve canvarların var olduğu topluma adapte olmayı kesin çizgilerle engelliyor

Fareler ve İnsanlar

toplumlar insanlardaki hayvani itkilere kurallar koyar, ehlileştirir ama ilginçtir en çok kulandıklarını da; ya kutsallaştırır ya da yasaklar. bunun içindir insanlar, farelerden farklı olarak, severek ölür ama sevişerek asla.

Ölmek ve Doğmak

"öldü" ve "doğdu" fiillerini içeren her cümle derin bir anlamsızlık içerir. Zira "öldü" ve "doğdu" fiilleri, gerçekleşen eylemin kişinin iradesi ile yapıldığını anlatır. Oysa böyle bir irade söz konusu bile değildir.